Uzak diyarlardan gelen "sokak" sanatçıları

Büyük cesaret isteyen bir iş sokak sanatçısı olmak. Kimisinin amacı güncel bir soruna, kutlanası günlere ilgiyi çekmek, kimisinin amacı insanları eğlendirmek, sanatını insanların beğenisine sunmak ve bunu yaparken cüzi miktarda olsa bir şeyler kazanmak..

Ülkemizde örnekleri çok fazla olmazken; Avrupa ülkelerinde sokaklarda, turistik yerlerde onlara sıkça rastlamak mümkün. Bu sıklığın alışkanlık yaratması, bende onları dakikalarca durup izlemekten ziyade onları anın akışına fon yaparak kısacık da olsa o anı paylaşma hissi yaratıyor..

İşte sanatına, cesaretine, saatlerce kıpırdamadan durabilişlerine hayranlık ve saygı duyduğum sanatçılardan bir kaçı;


Fotoğrafın sağ alt kısımda yer alan, Floransa'da "sokak dilencileri" ismiyle anılan ve yanınıza koşarak gelip aniden öpücük atıp korkutarak para vermenizi isteyen "sokak sanatçıları"..






Fontana di Trevi'nin, yani Aşıklar Çeşmesinin karşısında dikilip saatlerce hareket etmeyen, genelde bu tarz sanatçıların yaptığı gibi para verdiğinizde duruşunu sizi bir tür selamlama yaparak bozup eski haline geri dönen "sokak sanatçıları"ndan biri..















Guinness'e adını yazdırdığını açıklayan bir belge ile yaptığı, Lizbon sokaklarında insanda şaşkınlık ve merak uyandıran gösterisi, işiniz yoksa durup durumu çözme çabası yaratabilir... Ben 15. dakikadan sonra  vazgeçtim =)










Bu sanatçımızın soldaki  fotoğrafı 2011, sağdaki fotoğrafı ise 2012 yazından.. Görüldüğü üzere "taş adam" bir senedir yerini, hareketsiz gösterisini koruyor ancak bu kez karşımıza para karşılığı kornasını öttürdüğü bisikleti yerine çalışma masası ve notlarıyla çıkıyor..


Cenova'da izlemekten - dinlemekten keyif alınacak bir kilise önü tek kişilik orkestra konseri!


Mondovi sokaklarında Noel'i kutlayan Noel babalar..






Torino - Piazza Castello'sunda tek başına yaşayan, bir kaç yüzyıl öncesinden kalma bir düşünür. 












                        Bunlar da Roma'da her yaş grubundan sarhoş insanlar..




Ve son olarak Pedro Godinho..

Kendisi ile Lizbon "São Jorge" kalesini gezerken tanıştık.. Gezi turumuza yaptığı müzik ile eşlik ederek kalenin atmsoferini bir anda değiştirdi ve taş yığınlarının arasına sıkışmış tarihi yaşarken bize yumuşacık fon müziği ile bambaşka bir kale gezisi deneyimi yaşattı..

Obrigada Pedro Godinho..








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Trenitalia

Bir Datça hikayesi

Didyma-Didymaion-Didim