Hadi "Koleksiyon" yapalım!

Yurtdışına çıkmak...

Aklımıza genelde ile gelenler ya wat ya da interrail oluyor ve bir de unutulmaz ERASMUS ;) tamam çıktık gezdik geldik... peki ya sonra? Hafızamız en güzel kanıt bu maceralara ve tabii ki fotoğraf makinamız. Ama ben tam bir koleksiyon çılgını olarak bu sefer hafızam ve resimlerim dışındaki en büyük hatıra zenginliğimi açığa çıkarmak istiyorum yurtdışı gezilerime ait..

İnsanlar yurtdışında alışveriş yapmak dendiğinde ilk olarak kıyafet, aksesuar hayal edebilir, hatta uygular da.. Ama ben bu tarz şeylere para harcamaktansa farklı yerler görmek, oralara ait ne bulursam alabilmekten yana kullanıyorum bu şansımı ve dönerken tartıda gözüken 34kg'ın büyük bir kısmını kaplayan, annemle "n'apacaksın bu şeyleri" tartışmasını zamanında defalarca yaşatan (ama artık beni böyle kabullenmeyi öğrendi=)) koleksiyonuma bir de siz bakın..

Yurtdışına çıkmışsanız bir koleksiyonunuz olmalı sizi baktığınızda gülümsetebilen, mutlu edebilen, 1 kez de çıksanız, 1 tane bile olsa, olmalı! =))


İlk yurtdışı deneyimine aman dikkat!

Çünkü ilk seferde herkese birşeyler götürmek gerektiği hissi olur.. Ben yaşadım, arkadaşlarım yaşadı, aman siz yaşamayın ya da sınırlarda yaşayın..

İşte ilk koleksiyon deneyimim böyle başladı, Almanya'ya gitmiştim ve her yakın arkadaşıma birşey almam gerektiğini hissediyordum ve en ucuzu kalem alayım dedim, bir sürü kalem aldım =)) Ondan sonra da gittiğim her yerden alır oldum, müze, şehir, hediyelik eşya dükkanları...






                         shot bardakları eminim bir çok kişinin koleksiyonunu süsler.. =))

kitap ayraçları..

                           Siz trene, otobüse atlayıp gezdikçe böyle biletler birikir.. =))

                            Müze biletlerinin de yeri ayrı tabi..

                Giriş biletlerindense kitapçıklarının daha kullanışlı olduğunun ben de farkındayım.. =))

   Fırsat bulursanız ve ilgiliyseniz eğer mutlaka futbol maçlarına gidin, atkısını alın, şarkısını söylerken sallayın, sonra da böyle yanınızda getirip evinize asın =))

   Bardak koleksiyonu pek kolay değil, ama birşeyler içerken kesinlikle her seferinde keyif alıyorsunuz =))

        Haritalar ise yeni bir şehrin keşfi, gideceğiniz yeri bulmak için en ideal yol gösterici ;)

hangimiz kartpostal almayız ki?

Bazıları bardak altlıklarından toplar ama ben pek kalkışmamışım!

Not defterleri de hem kullanırken hem de hatırlarken işe yaramıyor değil =))

Magnetler klasikleşmiş olmalı...

En sonunda ise hepsini toplar ve aklınıza geldikçe baktığınız sepetinize koyarsınız =))

Ve bazen biricik dostlarınızla "geleneksel"leştirdikleriniz olur... =))

Anahtarlıklar, çakmaklar da kolayca bulabileceğiniz farklı koleksiyonlar tabii..

Ama tüm bu koleksiyonları bir kenara bırakırsak en en ennnn güzel hatıranın, sıkılmadan defalarca baktığınız  sevdiklerinizle birlikte ya da tek başınıza çekilen mutluluk pozları olduğunu kabul edelim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Trenitalia

Bir Datça hikayesi

Didyma-Didymaion-Didim