Kayıtlar

Sevgili Sen

Herşeyin başı sağlık! Öncelikle bunu asla aklından çıkarayım deme! Günaydınlarından sonra usulca ayaklan, gerin ve gülümse; gözünü açabildin, ayağa kalkabiliyorsun ve en önemlisi kendi kendini mutlu edebiliyorsun! Her gün, her dakika! Gülümseyebilmenin arkası seninle öyle kalabalık ki, sağlığını kaybettiğinde öğreniyorsun yaşayabilmenin tadını, önemini, hareket kabiliyetinin mükemmelliğini ve "içinden gelenin" ne derece kıymetli olduğunu. Kendini önemse, kalbini, beynini, ellerini, her birisi birbiriyle kıymetli. Güzelce besle onları ve sporun rutininin bir parçası olsun! Vaktini güzel geçir. kendinle geçir, yapmayı sevdiğin işlerle geçir, senin için değerli olanlarla geçir. Seninle gülen seninle dağılanlar olsun yanıbaşında, etrafında. Kendini özlemeye vaktin kalmasın! Kendin sana dinginlik ve huzur, sevdiğin şeyleri yapmak sana huzur ve güven sevdiğin insanlar ise güven, enerji ve mutluluk sağlar, sonra daha kolay yürürsün yılları ya da yolları. Kendinle oynamasını

Z'Aman

Zaman zaman zaman… Ertelediklerimize “zamanı geldiğinde” takıları taktığımız, Yapamayacaklarımıza “zamana bırakalım” diyerek kaçtığımız, Yürekten umduklarımıza “zamanla olur” diyerek bel bağladığımız, Doğru olduğunu sanıp yaşamaya kalkamadıklarımıza “doğru zaman değildi” sebepleri türettiğimiz, Kendimizce, hissederek yaşayamadıklarımıza “zaman bulamadım” bahanesi koyduğumuz, Kendimizi  eğlendirelim derken başkalarını oyaladığımız, birlikte “zaman geçirdik”lerimiz, Değersiz gördüklerimize “zaman harcadık”larımız, Başaramadıklarımıza “zamanı doğru kullanamadık” sonucuna vardığımız, Bekledik sanıp bekleyemediklerimize “zamanında gelmedi” dediğimiz, O “doğru zaman” geldiğindeyse kaybettiklerimiz… Hep beklenen ya da kaçırılan “zaman” oldu hayatımızda.. Kazanmak için çabaladıklarımız, harcamak için biriktirdiklerimiz, yaşamak için vazgeçtiklerimiz hep “zaman” ile harcandılar ve biz her defasında suçu “zaman”a atarak kaçtık onlardan.. Neydi bulmayı

Bir Masal: Baltimore

Resim
Üzerinden aylar geçmiş, her seferinde ertelenmiş ve dolayısıyla gecikmiş bir hikâye "Baltimore".. Biricik evim Guilford Terrace Gitmeden önce hakkında okuduğum her yazının kötü, karamsar, el büyüklüğünde fareler, her köşe başında yol kesen ve para vermeden geçmemem gereken dilenen insanlar, nüfusunun çoğunluğunu siyahi insanlar oluşturduğu için "çok" tehlikeli, hatta Birleşmiş Milletler'in en tehlikeli şehri olduğu gerçeğini içermesinden ötürü bu hikâyeye nihayetinde başlayıp gerçeği açığa çıkarmam gerekiyordu! Okumuş olduğum bu yorumlar sebebiyle gidişimin ilk 3 günü korkudan evden çıkmadığım gerçeğini söylemeden geçmemeliyim! İşte, bu 4 aylık Baltimore hikâyesinin en güzel sebebi ise JOHNS HOPKINS(sSs) Üniversitesi! :) Johns Hopkins Medicine Eğer Johns Hopkins Üniversitesi ile bir ilişiğiniz olacak ise durağınız Baltimore! Baltimore'a ulaşım için aktarmalı bir yol izleyecek iseniz benim gibi Boston aktarmalı bir yol ya da Washington DC&#

Bir "Kitap Mod"u: Viyana

Resim
Büyümenin hayatı zorlaştırdığı gerçeğini gözardı edebilsek de, hayatı yoğunlaştırıp, daha da kalabalıklaştırıp, kendinizi "meşgul mod"una almanıza sebep olduğunu ve hatta bir hafta boyunca da bu "mod"un ardında saklandığınızı ya da saklandığımı reddedemem, reddedemeyiz! Bu meşguliyetlerin yapmayı sevdiğimiz bir çok aktivitenin de önüne geçmesi kaçınılmaz olur; bazen vakit kısıtlamasıyla bazen ise enerji/para kısıtlaması amacıyla. Meşgul modundan çıkabildiğimiz günlerde ise "mecbur mod"umuzu açmak zorunda kalırız bazen. Bu modun ziyaret / destek olma / özel günler gibi kaçınılmaz alt başlıkları vardır. Mutlu ederiz, oluruz ama enerji ve vakit kesemiz boşalır. "Uyku mod"una geçtiğimizde ise enerji ihtiyacımızı karşılarız ancak "vakit" sahip olması en zor değer olur büyüdükçe!  İşte yaşı olmayan o en güzel aktivite hepsine kol kanat gererek bizi tüm bu kısıtlamalardan kurtarır: KİTAP Kitap okumak size Viyana kapılarını açabilir me

Merhaba Yaz, Merhaba Roma!

Resim
Upuzunmuşçasına geçen bir başka yıl.. Uğraşılarımızın her geçen gün hissettirmeden eskiyen bedenlerimizde yarattığı yorgunluk, kimisi gerçekleşen ama bir çoğu için hâla gerçekleşecekleri ümidini yitirmediğimiz beklentilerle, hayal kırıklıkları, sevinç gözyaşları, mutluluklar, mutsuzluklar, belki kayıplar, mutlaka yeni kazanımlar ve her zamanki gibi daha bir olgunlaşmış yaşam arzusu, gücü ile ulaştık yağmurlu bir haziran ayına daha.. Şimdi önümüzde, her seferinde farklı bir gülümsemeyle ışıldayacak, yılın diğer günlerine oranla birbirinden uzun, güzel ve güneşli günler var değerlendirilmesi gereken! Ve içlerinde adına ‘tatil’ dediğimiz, rutinimize kenetlemiş olduğumuz tüm ‘yapılacaklar listesindekiler’den kaçarcasına vazgeçeceğimiz o beklenen günler için plan yapmanın tam sırası! Elbette herkesin tercihi farklı olacak bu ‘beklenen periyot’ için.. Okunabilmek amacıyla uygun zamanı bekleyen henüz kapakları açılmamış kitaplar sehpalara konacak serin içeceklerin, küçük kaplarda