Kayıtlar

Nisan, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir tren günlüğü

Resim
Hatıralarımın bugünümde ve yarınımda çokça yer aldığının farkındayım ve ben de bu durumu kolaylaştırmak için günlük tutarım, aslında tutmaya devam ediyorum desem daha doğru olur..  Elim kalem tutmaya başladığında başladığım bu aktiviteyi gün geçtikçe geliştirdim. "Sabah kalktım, okula gittim..."lerle başlayıp, "Bugün kızlar bizdeydi..."lerle devam ederken "Aman Allahım burası harika..."lara geldiğimi okudukça farkediyorum ve aralara karışan detayları okurken hatırlayıp, gülümsüyorum yazdıklarıma.. Ve o küçük kızın nasıl büyüdüğünü içimde yaşarken dışarıdan biriymişçesine de gözlemleme şansım oluyor..  Günlük ile başlamışken, burada fotoğraflarla birşeyleri anlatıyorum ama neden bunu günlüğüme yazdıklarımı kullanıp da yapmayayım ki dedim ve ilk İsviçre yolculuğumda gördüklerimin heyecanıyla hem yazdım hem fotoğraf çektim... İşte benim gizli hazinemm... 09:13 "Şuan Zürih'e gidecek olduğum trendeyim=)) Pasaportum konusunda problem çıkmasından ko

Hadi "Koleksiyon" yapalım!

Resim
Yurtdışına çıkmak... Aklımıza genelde ile gelenler ya wat ya da interrail oluyor ve bir de unutulmaz ERASMUS ;) tamam çıktık gezdik geldik... peki ya sonra? Hafızamız en güzel kanıt bu maceralara ve tabii ki fotoğraf makinamız. Ama ben tam bir koleksiyon çılgını olarak bu sefer hafızam ve resimlerim dışındaki en büyük hatıra zenginliğimi açığa çıkarmak istiyorum yurtdışı gezilerime ait.. İnsanlar yurtdışında alışveriş yapmak dendiğinde ilk olarak kıyafet, aksesuar hayal edebilir, hatta uygular da.. Ama ben bu tarz şeylere para harcamaktansa farklı yerler görmek, oralara ait ne bulursam alabilmekten yana kullanıyorum bu şansımı ve dönerken tartıda gözüken 34kg'ın büyük bir kısmını kaplayan, annemle "n'apacaksın bu şeyleri" tartışmasını zamanında defalarca yaşatan (ama artık beni böyle kabullenmeyi öğrendi=)) koleksiyonuma bir de siz bakın.. Yurtdışına çıkmışsanız bir koleksiyonunuz olmalı sizi baktığınızda gülümsetebilen, mutlu edebilen, 1 kez de çıksanız, 1 tane

Vincent Van Gogh, Amsterdam

Resim
Gezmek, görmek, yeni yerler tanımak, tanıdığın yeni yerleri kültürleriyle yaşamak... Tadına doyum olmayan, eşsiz bir yolu hayatı yaşamanın.. Ben gittiğim yerleri kültürleriyle yaşarken tarihini, tarihindeki insanlarıyla da yaşamayı tercih edenlerdenim. Benim için o şehrin dünya mirası sayılan yapıları da tarihtir, müzeleri de tarihtir, parkı da evi de.. Hepsini görmezsem içimde kalır, eksiklik hissederim.. İşte Van Gogh Müzesine gidişim de böyle gerçekleşti.. Amsterdam... Kısacık zaman aralığımda ya "Rijksmuseum"a girecektim ya da "Van Gogh Museum"a, ben o gün tarihi değil sanatı seçtim, bugün ise bu seçimimden mutluyum. Gönül isterdi ikisini birden görmek ama hem kış oluşundan günlerin kısa oluşu, hem de tatil süremin kısa oluşu gibi bahane olmaması gereken sebepler beni seçime zorladı. Neyse seçimler kısmını geçip müzeye girelim artık.. Öncesinde uzun bir sıraya girip yanlış hatırlamıyorsam "13 Euro" ücret ödüyoruz. Herhangi bir öğrenci indirimi yok.