Kayıtlar

Mart, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Erasmus başlasınnn!!

Resim
Hevesle ve bir çırpıda yapılan başvuru-sınav-mülakat ve sonrasında Erasmus kazananlar listesinde ismim ve  TORİNO... Ardından başlayan programın en yorucu süreci... Ders seçimleri, içeriklerini inceleme, iki fakültenin derslerini karşılaştırma, sonra karar verme, karar verip vazgeçme, sonra daha başka kararlar verip "Learning Agreement" belgesini doldurma, hocaya onaylatma, aynı zamanda kalacak yer arayışı (tabi bunda facebook erasmus grup sayfasının  rolünü es geçemem).. Ve Torino Üniversitesinin kayıt zamanı, onlarla mailleşmeler, burada tüm belgeleri hazırlayıp verme... Araya yaz tatilinin girişi ve eylül ayında hızla geçen 3 hafta sonrası gidiş tarihinin gelişi.. Tabi bu eylül ayında da banka hesapları, buradaki okul kayıt yenilemesi, vize işlemleri ve hala kalacak yer arayışı.. Gidişimden iki gün öncesinde yapılan iki günlük otel rezervasyonu..  VE o ilk gün.. Atatürk Havalimanı'na sabahın 6sında gidişim.. Pul alıp check-in sırasına giriş, 38 kglık valizi y

Erasmus'ta FOYER'de kalınır!..

Resim
Erasmus'ta nerede kalınır?? Nerede kalınır?? Ev, yurt -çıkarsa tabii-, hostel, ya da hostel-yurt-ev =)) Evet ben "hostel-yurt-ev"'de kaldım! Öncelikle her Erasmus öğrencisi gibi kalacak yer ayarlamakta zorlandım, yardımcı siteleri inceledim, benim gibi erasmus öğrencileriyle diyaloğa girdim, bazen ev arkadaşı arayanlara mail attım ama cık! Sonuç elde etsem de hiç biri beni ve ailemi mutlu etmedi.. Sonunda herkes gibi otel-hostel rezervasyonu yapıp gidip yerinde arayıp bulayım dedim.. Ve benden önce staj hareketliliğiyle Torino'da bulunan melek arkadaşım Elçin'in kendi yerini bana devretmesi ile problem çözüldü! Evet, şans bu olmalı!! Gelelim kaldığım yurt-hostel-ev'e... Foyer'e.. Başlarda Foyer'e yürümek ölüm gibi geliyordu, o Via Sacchi yürü yürü bitmiyordu 54'e kadar, yeni yerler mi baksam diye düşünüyordum -kolaymış gibi!-. Oda arkadaşımla da aram gayet iyidi aslında. Ve sonradan ben de "Foyer" sakinlerinden biri oldum ve

Yaaa-bancı dil!

"Ben neden onların dilini öğreneyim, onlar benimkini öğrensin" zihniyetine sahip insanlar hala hayatımızda mevcut.. Ama ben "Neden yabancı dil bu kadar önemli" sorusuna hiiiç değinmeden yabancı dil bilmenin güzelliğine kapılmak istiyorum... Ve birazcık da anıların tadını hatırlamak.. =)) Sene 2006 ve takımca Almanyadayız.. Ben ve evinde misafir olduğum, şimdi çok yakınım olan Türk arkadaşımla otobüse biniyoruz.. Sıra bana geldiğinde şoför Almanca birşeyler soruyor bense 8 aylık Almanca dersimden bildiklerimle "Ich spreche nicht Deutsch" diyorum -konuş-a-madığımı söylediğimi düşünerek- yaklaşık 5 kez, tabii tüm yolcuların dikkkati bizde, o ise bana bağırmaya başlıyor! Sonradan öğreniyorum sadece nereye gitmek istediğimi sorduğunu... =)) Ardından 2009.. Montecatini'deyiz... Bir pizzacıda... Turdan insanlar İtalyancamız olduğunu bildiklerinden ekmek istediklerini söylememizi istiyorlar. Ben ve sevgili Burakinom ekmeğin İtalyancasını unuttuğumuzdan p

"Erasmus"lu..

Hayali ile 3 sene, "Başvursam mı acaba?" sorusuyla yaklaşık 2.5 sene, "Başvuru" süreci ile yaklaşık 4 ay ve kendisi ile geçirilen tam 4 ay 27 günlük bir program ERASMUS benim için... Şimdi yine şehrimde, evimde, en güzeli ailem ve sevdiklerimleyim yeniden.. Hafızamda yüzlerce güzel anı ve hayat deneyimlerimle.. Neden Erasmus??    - Yabancı dil bilgimi geliştirmek?    - Farklı kültürler, insanlar tanımak?    - Aşık olmak? (!)    - Kendimi tanımak? *    - Avrupayı gezmek?    - Farklı bir eğitim sisteminde öğrenci olmak?    - Hayat tecrübesi yaşamak?    - Hayatın rutinliğinden uzaklaşıp biraz olsun kafa dinleyebilmek?    - Bir başkası olabilmek? Erasmus aslında hepsi benim için..  Öncesinde yurtdışı deneyimi yaşamış olduğumdan belki de, gitmeden önceki tek korkum uçaktaki basıncın kulaklarımı etkileyecek olmasıydı! 2 günlüğüne kalacak bir yer ayarlamıştım. İtalya'yı, italyancayı bilsem de Torino hakkında bir bilgim yoktu (Alplerin yanında oluşu dışında). 38 kg&