Bir Datça hikayesi
Bazen yazmaya kalktığınızda ne kadar uğraşırsanız uğraşın o "giriş-gelişme-sonuç" üçlemesine katiyen ulaşamazsınız.. Başlamaya kalkarsınız gelişme olur, sonuçtan başlayayım dersiniz sonuca gelemezsiniz.. İşte Datça'nın hikayesi tam olarak bu, bu yüzden bu sefer kalıplara hiç başlamayalım.. Öncelikle Kuzeyden geliyorsanız Datça yolu birazcık maceralı. Öyle bir Gökova yolu var ki 10 derecelik açıyla eğimli 8 km uzunluğunda dağın zirvesinden aşağıya enfes manzaralı ama yükseklik korkusu olanlar için bir o kadar da nefes kesici.. Yol kenarında durup, fotoğraf çekmeniz mümkün.. Gökova yolundan sonra ise harika bol ağaçlı ve tekrar maceralı bir Marmaris yolu geliyor.. Marmaris'i de geçtikten sonra yine bol virajlı Datça yoluna giriyoruz. Yalnız bu yolda dikkatli olunmasını söylemeliyim çünkü insanlar işlerini gördükten sonra beygir, eşek gibi yük hayvanlarını beslenmeleri için serbest bırakırlarmış, onlar da bu yem arayışıyla yollara inerlermiş. Yani ...